26 Mayıs 2010 Çarşamba

UZUNKÖPRÜ'NÜN TARİHSEL GELİŞİMİ


 

Uzunköprü kenti, Sultan II. Murat tarafından Ergene Nehri adı ile kuruldu. Uzunköprü ile ilgili ilk yazılı metin, Sultan II. Murad’ın Vakfiyesi, “Vakfı Sultan Sultan Murat Der Ergene” başlığını taşır. Hoca Sadettin Tacü’t Tevarih (C.II.S.164) adlı yapıtında “...Orasını konaklayacak düzenli bir yer haline getirdi. 174 yüksek kemer üzerine uzatılmış eşsiz bir köprü yaptırdı ki, cihana örnek oldu. Köprünün bir başında Ergene adı ile anılan bir kasaba kondurup.” diyerek, bu kasabanın adının Ergene olduğunu belirtir. Kanuni Sultan Süleyman dönemine kadar bu adla anıldı. Kanuni’nin sadrazamı Mustafa Paşa 1529’da Mimar Sinan’a Bulgaristan’da, Meriç üzerinde yirmi kemerli Cisr-i Mustafa Paşa Köprüsü’nü yaptırdı. Bu köprünün başındaki kasabaya da Cisr-i Mustafa Paşa Kazası dendi.Edirne Sancağına bağlı, köprülü olan bu iki kasabada, karışıklıkları önlemek amacı ile Ergene Kentinin adı Cisr-i Ergene’ye çevrildi. Ancak, halk bu değişikliği hiçbir zaman kabul etmeyerek, Uzunköprü adını benimsedi.Uzunköprü’nün bir yerleşme yeri olarak tarihi Osmanlı Devleti’nin bu yöreyi fethetmesi ve II. Murad’ın burada bir köprü ve onun yanıbaşında bir kent kurma emrini vermesiyle başlar.

1536 yılında Şehzade Süleyman Paşa Çanakkale Boğazı’ndan Rumeli’ye geçerek Gelibolu, Bolayır ve Tekirdağ yörelerini almış, Akıncı beylerden Hacı İlbey ve Paşayiğit’in komutasındaki kuvvetler de Malkara, Keşan, Hayrabolu ve İpsala’yı ele geçirmişlerdir.

Osmanlı kayıtlarından, bu dönemde Uzunköprü’nün yerinde hiçbir yerleşim olmadığı anlaşılmıştır. Uzunköprü’nün kurulması, bu toprakların Osmanlı Devleti’ne katılmasından sonra olduğu için “Kuruluş Dönemi”ni de Osmanlı İmparatorluğu Dönemi içinde saymaktayız.

Uzunköprü, dönemin başkenti Edirne ile Anadolu’nun bağlantısını sağlayan Edirne-Gelibolu yolu üzerindedir. Ergene Nehri taştığı zaman orduların geçişini engellediği için Sultan II. Murad 1427’de buraya ulu bir köprünün yapılmasına, yanıbaşına da Ergene şehrinin kurulmasını istemiştir. Kurulan Ergene şehri Rumeli yakasındaki ilk Türk şehridir.

Kurtuluş Savaşı döneminde sosyo-ekonomik açıdan durağanlık gösteren Uzunköprü’nün ekonomik ve kültürel açıdan gelişmesi Cumhuriyetin ilanından sonra hız kazanmıştır.

1913 yılında Türk kültürünü ve ulusal çıkarlarını savunmak için kurulan Türk Ocağı binası yenilenmiş, Halkevi kurulmuştur.

1926-27’lere gelindiğinde sanayideki gelişmeler, 10 buharla çalışan un değirmeni, 1 yapağı fabrikasının açılmasıyla kendini göstermiştir.

1950’lerde ise bunlara 5 un fabrikası, 6 nebati yağ fabrikası, 1 elektrik santrali, özel kişilere ait 20 ambar eklenmiştir.

1893 ve 1894 yıllarında çıkarılan iki Edirne İli Salnamesi’nde Uzunköprü kasabası Ergene Nehrinden 15 dakika ve demiryolu istasyonundan 50 dakika kadar uzaktadır. Karayolu ile il merkezi olan Edirne’ye sekiz saat ve tren ile iki saatte gidilir. Edirne, Havsa, Babaeski, Hayrabolu, Malkara, Keşan, İpsala ve Dimetoka ilçeleri ile sınırlıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder